By Danslarıyla, müzikleriyle, masmavi kıyılarıyla, mimari yapısıyla, puro fabrikaları ve rengarenk eski otomobillerin dolaştığı sokaklarıyla, devrimin sembol ülkesi Küba…
Unesco tarafından koruma altına alınmış birbirinden etkileyici şehirleriyle Latin Amerika’nın parlayan yıldızı Küba, aynı zamanda Unesco araştırmalarına göre dünyada en çok görülmek istenen ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Bu sayımızda, kendi kültürünü ve tarzını yıllardır korumayı başarmış Karayipler’in ada ülkesi Küba’yı anlatmak istedik…
Sokaklarda rengarenk antika otomobiller
“Küba sokakları, sadece antika olarak müzelerde görebileceğiniz arabalarıyla görsel bir şölen sunuyor.” desek yanlış olmaz. Fotoğraf çekmeyi sevenleri mest edecek görüntüler oluşturan rengarenk tam 60 bin civarında 1930, 1940 ve 1950’li yıllara ait en yenisi 59 model olan araçlar caddelerde dolaşmakta. Küba’da araba tamircisine rastlamak oldukça zor çünkü bu iş babadan oğula geçer şekilde devam etmiş ve bu antika arabalarla uğraşmaktan dolayı herkes arabalardan anlar olmuş. Zaten bu araçları sürekli bakımlı vaziyette tutmak pek kolay olmasa gerek.
Dansların ülkesi!
Küba’da eğlencenin anlamı dans demektir. Dünya genelinde oldukça popüler olan dans figürlerinin birçoğu Küba’da ortaya çıkmış… Mesela 1870 yılında Rumba, 1900 yıllarında Bolero, 1953 yıllarında Cha cha cha, 1970 yılın Salsa, Küba’da ortaya çıkan danslardır. Birçok ülke bu dansların kendilerine ait olduklarını savunmaya çalışsa da Küba’nın milli dansı üzerine küçük bir araştırma yapıldığında müzik ritimlerinin ve dans figürlerinin Salsa’ya esin kaynağı olduğunu herkes fark edebilir. Dönem dönem dünyayı etkisi altına almış bu danslar ve figürler Küba’da eğlence hayatının önemli bir kısmını kapsamakla birlikte, sizi sokaklarda dans etmeye çağıran melodileriyle her yerde karışınıza çıkabiliyor…
50’lilerin ve 60’ların ülkesi!
Küba’ya yapacağınız seyahat size zamanda yolcuk yapıyormuş duygusunu yaşatacaktır. Nostaljik arabaları, devrimden sonra tek bir çivi çakılmamış koruma altındaki bölgeleri, salsa tınıları, huzur veren doğası, telefon ve internetle daha son yıllarda haşır neşir olmaya başlayan insanlarıyla Küba’nın dokusu, size 1959 yılında zamanın durdurduğunu hissettirecektir…
Görülmesi gereken şehirleri:
HAVANA:
Küba’nın başkenti Havana, ülkenin en çok turist çeken bölgesidir. Geçmişin ruhunu hala üzerinde taşıyan mimarisi ve Kübalıların sokaklara yansıyan yaşam tarzları, puro fabrikaları, tiyatro, kütüphane ve spora olan düşkünlüklerini yansıtan spor kompleksleri ile ülkenin en gelişmiş ve görülmeye değer şehridir. Eski Havana bölgesi diye adlandırılan bölge “İnsanlığın Kültürel Mirası” olarak Unesco tarafından koruma altına alınmış ve Havana buram buram tarih kokan nadide bir şehir olmaya devam etmiş…
SANTİAGO DE CUBA:
Siera Maestra dağlarıyla çevrili bu şehir, Küba’nın eski başkentidir. Liberasyon Caddesi’nde bulunan heykeller şehirde ilk dikkatinizi çeken yapıtlar olacaktır. The Museo Chileno de Arte Precolombino ile 3000 yıllık giyim mazemelerinin sergilendiği müzede tarihe tanıklık edebilirsiniz. Santiago De Cuba’da gerçekleştireceğiniz turlar ve La Gran Piedra’da tanıklık edeceğiniz Karayip denizi, Siera Maestra dağları, şeker kamış fabrikaları ile unutulmaz bir manzarayı önünüze serecektir.
TİRİNİDAD:
Masallar kenti diyebileceğimiz Tirinidad, 19. yüzyıldan kalma ve Unesco tarafından “Dünya Kültür Mirası” listesine alınmış fantastik bir şehirdir. Rengarenk boyalı eski evleri, sıra dışı mimarisi, eski arabaları ve dar sokaklarıyla size sıkılmadan binlerce fotoğraf çekebileceğiniz görsel bir zenginliğe sahiptir. Tirinidad’ın içerisinde otel yok; ya şehrin biraz dışında deniz kenarındaki tatil köylerini ya da yerel halkın turistler için evlerinin birkaç odasını pansiyona çevirdiği yerlerde konaklayabilirsiniz. Şehrin bir diğer önemli özelliği de dünyaca ünclü Ancon Plajına sadece 12 kilometre mesafede olmasıdır. Bembeyaz kumları ve turkuaz rengi sularıyla okyanusun büyüleyici güzelliğini sunmaktadır.
VARADERO:
Varadero, turistler için özel olarak yapılmış bir yerdir. Oteller, restoranlar, günün her saati etrafta salsa yapan ve şarkı söyleyen Kübalılarla eğlenceyi her an yaşatmaktadır.. Bunlara birde birlikte eşi benzeri olmayan 20 kilometre uzunluğunda plajı da ekleniyor ve Küba’da tatilin tadını bu şekilde çıkartmak isteyenler çok özel bir alan sunuyor…
Ulaşım:
Küba’da 9 tane havalanı vardır, bu yüzden şehirler arası ulaşım için uçakla yolculuk yapabilirsiniz. Şehirler arası diğer yolculuk seçenekleri ise tren ve otobüslerdir. Ayrıca kara yolu yolcuklarınızda etrafı seyretmenin ve tanımanın keyfini çıkartabilirsiniz. Şehir içi ulaşım için ise araba kiralamanızı tavsiye ederiz çünkü sürekli taksi kullanmaktan daha ucuza gelecektir. Fakat eski Amerikan arabalarıyla keyifli bir Havana turu yapmayı sakın ihmal etmeyin.
Eğlence:
Küba’da eğlence demek dans demektir. Bahsettiğimiz gibi dansların ülkesi olan ve pek çok dansa beşik olmuş Küba’da insanlar sokaklarda, gece kulüperinde, her yerde gönlünce eğlenir. Her yerden müzik sesleri yükselirken her saati eğlenen insanlar vardır sokaklarda, mekanlarda. Ülkeye özel birçok kokteyl çeşidinin olması, sokaklarda müzisyenlerin sıklıkla bulunduğu samimi ve sıcak bir eğlence anlayışı olan ayrıcalıklı bir ülkedir.
Haydi Varadero otelleri seni bekliyor!
Küba’ya gideceklere 5 öneri:
– Küba’ya gitmek için en iyi zaman havanın ılık olduğu ve fırtınaların daha az olduğu Ocak-Mayıs ayları arasındadır. Yıl boyu çeşitli dönemlerde festivallerin de olduğunu söylemek gerekir.
– Eski Amerikan arabaları ile mutlaka şehir turu atın.
– Sokak satıcılarından aldığınız ucuz puroların sahte olabileceğini unutmayın.
– Giderken yanınızda çocuklar için kurşun kalem ve defter götürebilirsiniz çünkü ülkede eğitim sistemi ve düzeyi oldukça iyi olmasına rağmen kağıt sıkıntısı hat safhada.
– Ayrıca özellikle başta ruj olmak üzere götürebildiğiniz kadar kozmetik ürünü götürebilirsiniz. Bunları oradaki kadınlara verdiğinizde nasıl mutlu olduklarını görmek sizi de mutlu edecektir.
