Denize Doğru Gel!
Özgürce mavilere açılmayı kim istemez? Otobüs ve uçakta olduğu gibi sıkışıp kalmak da yok, alabildiğine mavilik, püfür püfür rüzgar, istediğinde uyku, dilediğinde yemek.. Daha ne olsun? Edindiğim bilgiye göre Türkiye’de 2011 itibariyle 55 bin kişi cruise turları tercih etmiş. Bu yıl bu rakamın 65 bine çıkması bekleniyormuş. Dünyada ise bu rakam 16 milyonlara ulaşmış. Türkler en çok vizesiz olması nedeniyle Yunan adalarını tercih ediyormuş, kolayı seviyoruz tabi. Son dönemlerde fiyatların gitgide daha cazip hale gelmesi ve rekabetin artmasıyla da gemi yolculuğu artık emeklilere ya da orta yaşa özgü bir seyahat şekli olmaktan sıyrılıp gençleri de sarıp sarmalamış durumda. Her ne kadar durum böyleyse de hala gemi yolculuğuna sıcak bakmayan seyahat severler var tabi. Bunun sebebi büyük oranda gemi yolculuğuna dair kulaktan dolma inanışlar, eş, dost tanıdıklardan serzenişler, biraz da yersiz önyargılar. Ne gibi mi? Okumaya devam edelim,
1. Beni deniz tutar.
İnsanların çoğu gemi yolculuğunda deniz tutması nedeniyle tatillerinin kabusa dönüşeceğini düşünür. Oysa günümüzdeki cruise gemileri düşündüğünüz üzere beşik gibi sallanmıyor ve deniz tutmasına çok nadir rastlanıyor. Bilhassa, gemiler o kadar büyük ki hareket halinde olduğunuzu bile hissetmiyorsunuz. Ben bizzat denedim, içiniz rahat olsun. Ama ben işimi sağlama alayım bana belli olmaz diyorsanız alınacak bazı önlemler var tabi. Doktorunuza danışmanızı tavsiye ediyorum.
2. Bütün cruise seyahatlerinde herşey ücrete dahildir.
Hayır, aksine cruise turlarının büyük bir kısmı herşey dahil sistemiyle çalışmazlar. Hatta cruise gemilerinin çoğu artık gemi seyahati boyunca verilen hizmetler ve aktiviteler konusunda o kadar yaratıcılar ki, ekstra ücretlerle karşılaşmanız çok olası bir durum. Ama bu asla gözünüzü korkutmasın çünkü sizin işinize yarayan ve beklentileriniz dahilindeki bir çok şey hala fiyatın içinde. Örneğin Tatil.com’daki Gemi turlarında fiyata dahil olan ve olmayan hizmetlere bir göz atalım,
Neler dahil?
- Gemi içinde tam pansiyon konaklama ( Sabah,öğle ve akşam yemekleri , beş çayı ve gece yarısı ikramları)
- Bütün aktiviteler ve gösteriler.
- Yemek sırasında alınan çay ve kahve.
- Liman vergileri
- Seyahat güvence paketi.
Neler dahil değil?
- Eğer vize gerektirmeyen bir ülke ise kayıt esnasında alınan vizesiz hizmet bedeli (schengen ve yeşil pasaport sahipleri muaftır), eğer vize gerektiren bir ülke ise vize ücreti ve servis bedeli.
- Seyahat sigortası (10 euro)
- Kişisel harcamalar ve ekstra içecekler
- Yurt dışı çıkış harç bedeli (15 TL)
3. Belli saatlerde, hoşlanmayabileceğim insanlarla yemek yiyeceğim.
Artık cruise gemilerinin büyük bir çoğunluğu bu konuda iki seçenek sunuyor. Yani dilerseniz diğer yolcularla birlikte daha önceden belirlenen saatlerde, dilerseniz de kendi seçtiğiniz gemi içindeki restoranlarda, birlikte seyahat ettiğiniz kişilerle yiyebiliyorsunuz. Kendi evinizdeki gibi düşünün, hatta daha iyisini. Acıktınız ama menüyü beğenmediniz ya da erken kalkmaya üşendiniz, hemen yemek salonlarından birine gidiyorsunuz “Bana bir hamburger”, “Bana da sushi lütfen”, gemide hayat bu kadar güzel.
4. Cruise gemileri çok kalabalık olur.
Cruise gemilerine katılan yolcuların bazıları sessizce dinlenebilecekleri, keyif yapabilecekleri bir köşe bulamamaktan yakınıyorlarmış. İşte buna katılmıyorum. Bazı cruise gemilerinin yolcu kapasitesi 3000 leri bulabiliyor, ama bu rakam tercih edeceğiniz birçok otel, restoran ya da tatil köyünden daha fazla değil. Büyük cruise gemilerinin çoğunda yolcu başına düşen alan ortak kullanılan alanlar kadar yeterli. Ben cruise seyahatinde otelde kaldığımdan daha huzurlu bir o kadar da eğlenceli zaman geçirdim diyebilirim. Geminin güvertesinde bir sürü şezlong var ve seyahat ederken dilerseniz buralarda uzanıp kitap okuyabilirsiniz, birşeyler içebilirsiniz, en paha biçilmez olan da gün batımını izlemek. Şehirden çok uzakta, manzarayı bozan gri bir bina hatta başka gemiler bile yokken güneşin doğuşunu ya da gün batımını izlemek, bazen dakikalarca büyüleyici maviye dalıp gitmekten daha dingin ne olabilir?
5. Denize girmeyi ve güneşlenmeyi sevmiyorum, Cruise bana göre değil.
Cruise gemilerinin çoğu akıllarda Karayipler ile bağdaştırıldığından belki, sanki deniz aktivitelerinden başka yapılacak birşey yokmuş gibi düşünülüyor. Oysa cruise havuzun kenarında güneşin altında oturup kavrulmaktan, dalış gezilerine katılmaktan ya da bütün gün yüzmekten çok daha fazlası. Cruise gemileri yolculuk boyunca bir çok farklı destinasyona uğruyor ve gemide size sunulan listedeki aktivitelere dahil olarak bir çok yer görüp gezme imkanı elde ediyorsunuz. Örneğin Tatil.com’un Costa Favolosa Gemisi ile Ege& Adriyatik turunda Hırvatisyan, İtalya ve Yunanistan’a uğruyor ve 7 gün boyunca bu ülkelerdeki birbirinden güzel şehirleri gezebiliyorsunuz. Üstelik bavulunuzu sadece bir kere açarak üç ülke görmek emin olun muhteşem. O eziyeti yaşayanlar bilir!
6. Cruise yaşlı insanlar içindir.
Bir araştırmaya göre Cruise’ların süresi ve fiyatı arttıkça yolcuların yaşları da bir o kadar fazla oluyormuş. Sanırım buna şaşırmadınız. Böyle turlarda etrafta sırt çantasıyla dolanan maceracı genç gezginlere rastlamayacaksınız muhtemelen. Tabi ruhu genç maceraperest dostlarımızı saymazsak. Ama artık seçenekler o kadar fazla ve ödeme koşulları o kadar uygun ki gençler de günden güne Cruise’lara daha fazla rağbet etmeye devam edecek gibi görünüyor.
7. Cruise gemileri gece gündüz party yapan insanlarla dolu.
Gemi yolculuğunda birçok farklı jenerasyon, kültür, ırk ve yaştan yolcularla karşılaşmak mümkün. Ama hepsinin bir ortak noktası var; farklı yerler görme ve hayatın tadını çıkarma tutkusu. O yüzden eminim ki alacağınız tek risk çok fazla eğlenmek ve gemiden ayrılmayı istememek olacak.
8. Cruise gemileri tehlikelidir.
Uçak yolculuğu gibi gemi yolculuğu da fobilere konu olan bir seyahat türü. Fakat gerçekte durum o kadar da vahim değil. Gemiler oldukça güvenli, sağlam ve eğer dünyada her yıl 11 milyondan fazla insanın gemi seyahatine çıktığını düşünürsek, diğer yolcuların tehdit oluşturabileceği durumlar da yok denecek kadar az.
9. Cruise gemileri çok sıkıcı.
Daha önce cruise seyahatine katılmamış olanların belki de en fazla kapıldıkları duygu bu olsa da, ben gemi yolculuğunda sıkılmaya vakit bulabileceğinizden oldukça şüpheliyim. Gemide canınızın istediği kadar aktif, istediğiniz kadar da sakin bir yolculuk geçirebilirsiniz. Spor salonunda fitness yapmak, güvertede ayaklarınızı uzatıp uyumak, gemi kütüphanesinde kitap okumak, golf oynamak, havuza girmek, canlı klasik müzik eşliğinde beş çayına katılmak, alışveriş yapmak, animasyon gösterileri izlemek ya da sinemasında film izlemek gibi aklınıza gelebilecek bir çok şeyi gemide de yapmak mümkün. Özellikle beş çaylarını kaçırmayın derim, tam bir lezzet şöleni. Tabi işin en eğlenceli ve heyecan veren kısmı bütün gün bir ülkede demir atıp doyasıya gezmek ve keşfetmek. Bu kadar eğlenmeye hazır değilseniz sakın gitmeyin derim, eğer gitmeye karar verirseniz de sizi şimdiden kıskanıyorum.
İyi yolculuklar! Ahoy!