Edebiyatımızın en değerli kalemlerinden, ödüllü hikayelerin yazarı, sinemamızın vazgeçilmez seslendirme sanatçısı, kültürel etkinlik programları denilince akla ilk gelen isim Yekta Kopan bu hafta konuğumuz. Tatil.com ailesi olarak yoğun temponuzda bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Asla enerjinizi kaybetmiyorsunuz. Bir bakıyoruz Viyana’da yazarlık atölyesindesiniz, bir bakıyoruz Ege’de, Akdeniz’desiniz. Yazma tutkunuz seyahat tutkunuzu da tetikliyor olabilir mi?
Bu iki tutku ne zaman el ele yürüyor bilemem. Ama yola her zaman birlikte çıktıklarını söyleyebilirim. Yurt içi ya da yurt dışı fark etmez, geziye çıkmak zihnimi her zaman açar. Farklı bakış açıları, farklı yaşam dinamikleri, farklı görüntüler, lezzetler, sesler zihin açıcıdır elbette. Gezilerim, defter sayfalarımın daha büyük hızla dolduğu zaman dilimleridir benim için. Hele bir de üstünde çalışmakta olduğum bir dosya varsa, bu verimlilik daha da artar. Kitaplarımın tamamlanma sürecinde çoğu zaman bir yolculuğa çıkarım. O yolculukta zihnimin berraklaştığını hissederim ve bu durum, kitabımın tamamlanma sürecine doğrudan katkı sağlar.
Onlarca hikayeye, onlarca karaktere can vermek sürekli bir yenilenme hali getirse gerek. Siz bu yenilenme sürecini yolda yaşayanlardan mısınız? Yol, yolculuk sizin için ifade ediyor?
Dediğim gibi, yollar ve gidilen yeni yerler beni yeniler, tazeler. Ama sorunuzun önemli bir vurgusu var. Yol. Yolculuğun kendisini, her zaman için gidilen yer kadar önemsedim. Hatta kimi zaman, yolculuk gidilen yerden daha önemli hale geldi benim için. Aslında hayata da böyle bakarım; hedef dediğimiz şey yolculuğun ta kendisidir benim için. Yolculuğun kattıklarına, katacaklarına açık olmayan birinin, hedefe ulaşma başarasının da geçici olduğuna inanırım. Yol, bizi bize gösteren bir aynadır. Yolculuğu nasıl yaşadığımız, hayat bilgimizle ilintilidir. Hani günümüzün en çok konuşulan fetişleri var yar; hız ve hedef gibi… Benim için hızla geçiştirilmeyecek kadar değerli, hedefin aracı olarak görülmeyecek kadar önemli bir süreçtir yolculuk.
Kaleminize ve sanatınıza ilham veren şehirler hangileridir? Görmek istediğiniz şehir rotaları arasında nereler bulunuyor?
Güney Amerika’yı görmedim. Bir Borges tutkunu olarak Arjantin’i, bir Marquez tutkunu olarak Kolombiya’yı, bir Neruda tutkunu olarak Şili’yi ve o coğrafyadaki daha pek çok yeri görmek isterim günün birinde. Sorunuzun ilk kısmına gelirsek… İlham vericilik kavramına pek inanmam. Yani gittiğim yerlerde, gördüklerimde bana “sihirli sopa” değeceğine ihtimal vermem. Gittiğim her yerde, gördüğüm her yeni şeyde zihnimi açan bir şeyler bulabilirim. Ama elbette, sanatla iç içe yaşamış coğrafyalar çok daha zihin açıcı olabiliyor. Farklı kültürlerin yaşam dinamiklerine kapılarımı açmayı seviyorum. Farklı lezzetler konusunda da pek tutucu değilim. Bazen bir manzara, bazen bir müzedeki küçücük bir tablo, bazen dilini bile anlamadığım bir tiyatro oyunu, bazen bir lezzete, bazen de gündelik yaşamdan bir an benim için zihin açıcı olabiliyor.
Tatil deyince kendinizi nerede ve nasıl bir ortamda hayal ediyorsunuz? Sizde nasıl bir his bırakıyor?
Hayal… Sanırım şöyle bir hayal iyi gelir bana. Güzel bir müze ya da kitapçı gezmişim. Uzun zamandır aradığım bir kitabı almışım. Akşam da bir konsere ya da tiyatroya gideceğim. Ve aradaki zaman diliminde kaybolduğum sokaklardan birinde karşıma çıkan bir kafeye oturmuşum. Güzel bir kahve gelmiş masaya. Aldıklarımı karıştırıyorum. Biraz okuyorum. Defterim ve kalemim de yanımda tabii. Hatta madem hayal, hoş bir kırtasiyeciden yeni bir kalem de almış olayım. Başlıyorum çalışmaya. Okuyorum, yazıyorum. Kahveye kahve ekliyorum. Yavaştan konser saati geliyor. İşte size bir tatil hayali…
Yekta Kopan’ın yazma disiplini nedir? Bir şehrin güzel ışıklandırılmış, en işlek caddesinde bir kafede oturmuş bir şeyler yazarken görebilir miyiz sizi? Yoksa sizi çalışma odasında ya da sakin bir sahil kenarında kalemine kağıdına kapılmış giderken mi görebiliriz?
Hepsi doğrudur. Yazmak için mutlak koşullar aramam. Elbette o dönemdeki, o gündeki ruh halime göre önceliklerim değişebilir. Yazmakta olduğum öykü de belirler bunu. Ama sonuç olarak her an, her yerde yazabilirim.
Önümüzdeki günlerde bizi bekleyen yeni projeleriniz nelerdir? Noktalı Virgül Youtube kanalınızda ünlü isimlerle keyifli söyleşileriniz devam ediyor olacak mı?
Allianz Motto Müzik kanalı içinde bir köşe olan Noktalı Virgül, bu sezonda da devam edecek. Söyleşiler için yaptığınız yoruma teşekkür ederim. Ben o işi, önemli bir grup çalışması olarak görüyorum. Onun dışında çok sayıda iş var. Bazıları sürmekte, bazıları yakında ses verecek. Çalışkan biri olmaya çalışıyorum diyelim.
Gençlere, gezmek isteyenlere, içinde seyahat tutkusunu yaşayanlara, yazmaktan çekinenlere nasıl tavsiyelerde bulunursunuz?
Dört ayrı tavsiye istemiş oldunuz aslında. Ama ekonomik davranmak için tek bir tavsiye cümlesinde birleştireyim: Yolculuğun size getireceklerine güvenin, ayağa kalkıp yürümeye başlayın, çalışın ve süreçle mutlu olmayı unutmayın.
Tek soru tek cevap kısmımıza gelelim:
Türkiye deyince aklınıza ilk gelen tatil bölgesi: Gümüşlük
En fotojenik ülke: Kuzey ülkeleri
En sevdiğiniz yol şarkısı: Tek şarkıya indirgeyemem
Tatil benim için: Huzur