Japonların köklü mutfağının bir üyesi olan Sushi, 1980’lerden sonra tüm dünyaya yayılan bir lezzet… Ama konu damak tadına düşkün biz Türkler olunca, iş tabi ki değişiyor! Kimilerinin öğle yemeğinde yediği, kimilerinin de ”ayy ben bunu tatmam bile” dediği Sushi’nin, Japon şeflerinin maharetli ellerinden çıkıp tabağınıza kadar geldiği o yolculuğa gelin birlikte çıkalım…
Japon Kültürü
Sushi denilince akla ilk anda gelen, Japonlardır. Coğrafi olarak uzak olsak da, kendimize bir o kadar yakın hissettiğimiz Japonlar, yüzlerce yıllık kültürleriyle dünyayı da etkilemeyi başarıyor… İşte o kültürden birkaç örnek… Fiji Dağı’nın gölgesinde arı gibi çalışan Japonlar, yakınlarıyla karşılaştıklarında uzaktan ”Konnichiwa” adında bir selamlaşma kültürüne sahipler. Hizmet, sanat ve saygının bir araya geldiği geyşalar, dövüş sanatlarının en dikkat çekenleri samuraylar ile Japonlar, ”Sakura Çiçeklerinin” hem doğumu hem de ölümü simgelediklerini düşünürler. Onurlarına oldukça düşkün olan Japonlar için, hepimizi bildiği ”harakiri” yani ”seppuku” toplum tarafından kabahatli sayılacak kişilerin onurlarını korumak amacıyla yaptıkları eski bir intihar yöntemidir.
Oldukça farklı ama bir o kadar saygın bir kültür olan Japon kültürü; deniz ürünleri, sebze, pirinç, makarna, hamurişi, et ve tavuktan oluşan lezzetleriyle dikkat çeker… Bunların başında, bahsettiğimiz gibi sushi geliyor.
Sushi Nedir, Nasıl Yenmelidir?
Güneydoğu Asya’da bin yıl önce doğan Sushi, ”ekşi” manasına gelmektedir. Sirkede pişirilen pirincin, çiğ ya da pişmiş deniz mahsulleri ve sebzelerle bir araya gelip, ”norin” adındaki deniz yosunuyla sarılmasıyla ortaya çıkan bir Japon yemeğidir. Aslında sushi hepimiz tarafından ana yemek olarak algılansa da, Japonlar tarafından ana yemek ve tatlı arasında bulunan zaman aralığında yenilen bir ara yemektir. Sushi, her ne kadar sadece çiğ balıkla yapıldığı varsayılsa da bu yanlış! Yalnızca somon, toril, lagos, fener gibi büyük löp et veren balıklar çiğ olarak kullanılırken, ahtapot, karides, yengeç, böcek, ıstakoz gibi ürünler ise pişiriliyor.
Sushi’yi hazırlamak marifet istiyor… Özellikle pirincin ele yapışarak rahat bir şekilde hazırlanması için el ısısına dikkat ediliyor. Sushi ustası olmak, Japon kültüründe saygın bir yer edinme anlamına geliyor… Ayrıca sushi’yi yeme şekli, kendine has bir tekniğe de sahip. Japonlar tarafından ”Hashi” olarak tabir edilen hepimizin bildiği yemek çubukları, sushi yerken de kullanılıyor. Bunun dışında eliniz ile yediğinizde de bir sakınca yok! Eğer sushi’yi ilk defa deniyorsanız, sebzelerden ve pişmiş balıklardan yapılan sushi’lerden başlamanızı tavsiye ederiz. Nigiri bu açıdan çaylaklar için en ideali! Bu arada sushi’yi parçalamadan bir lokmada yemek adettendir.
Doktor Bu Ne? Wasabi ve Gari!
Bir sushi tabağı sipariş ettiğinizde yanında wasabi ve gari ikram edilecektir. Soya sosu içerisine, yeşil-koyu bir kıvamı olan wasabiyi sushi’nize değdirerek yiyebilirsiniz. Bu sos karışımı sizi sushi’den alacağınız bazı bakterilerden koruyacaktır. Fakat buradaki püf noktası, sushi’yi tamamen soya sosuna batırmamaktır. Çünkü pirinç, soyayı içine çekerek, sushi’nin tadını kötü bir hale getirecektir, ayrıca ustaya saygısızlık sayılacaktır. Gari ise bir nevi zencefil turşusu diyebileceğimiz, farklı sushi’ler arasında lezzet farkını anlamanızı sağlayan ve damağınızı temizleyen bir atıştırmalıktır.
Peki Sushi Çeşitleri Nelerdir?
Aslında sushi çeşit bakımından oldukça fazla olsa da, tarz bakımından 4’e ayrılır.
1) Maki: Bizim temel olarak bildiğimiz bir sushi varsa, o da Maki yani Makizushiye’dir. ”Rulo halindeki sushi” anlamına gelen Makizushiye’nin pek çok çeşidi bulunuyor. Bambunun üzerine yerleştirilen norinin içerisine pirinç, ardından ortada gördüğünüz sebze ya da denize ürünü yerleştirilir. Bambu sıkıca sarılarak içerisindeki ürünler rulo haline getirilir. Ardından bıçak yardımıyla küçük küçük dilimlenir.
2) Nigiri: Nigirizushi olarak da bilinen ve eldeki ısı ile şekil verilen bir sushi çeşididir. Bu sushi’de pirinç el ile tümsek şekline getirilir, ardından üzerine neta yani deniz ürünleri yerleştirilir. Bazı şefler pirinç ve deniz ürünü arasına wasabi koymaktadır. Bu çiğ haldeki deniz ürününün hazmedilmesi ve çiğ tadın yok edilmesinde kullanılır. Nigiri yine tek bir lokmada ve el ile yenmesi gereken bir sushidir.
3) Chirashi: Bu sushi çeşidinde ise bir tabak üzerine sirkede pişirilmiş pirinç yerleştirilir. Ardından deniz ürünleri tek ya da farklı çeşitlerde olmak üzere, pirincin üzerine dağıtılır.
4) Sashimi: Pirinçsiz şekilde sadece dilimlenmiş çiğ balık etinden oluşmaktadır. Daha öncede bahsettiğimiz gibi, çiğ etten dolayı bakterilerden korunmak için yanında mutlaka soya sosu ve wasabi ile yemenizi tavsiye ediyoruz.
Not: Özellikle Avrupa’dan yayılan sushi, gün geçtikçe popülerleşen bir yemek! Şeflerin maharetlerini gösterdikleri sushi’nin 100 fazla çeşidi bulunmakta… Türkler’in en çok hangi sushi’yi sevdiğini merak ediyorsanız, bu California Roll! Pilavın dışarıda olduğu, norinin ardından salatalık, mayonez ve balıktan oluşan bu sushi, balık yumurtası ya da susam ile damağımıza daha yakın bir lezzet haline geliyor!
“Sushi anavatanından başka yer yenmez!” diyorsanız, tatil.com’un Tokyo Turlarını değerlendirin.
1 Yorum