Sizi diğer gezi bloglarından farklı kılan bir şehri, mekanı görmekten ziyade arada yapılacaklara çizikler atmanız.. Bize bu konudan bahseder misiniz? Listenizi nasıl oluşturuyorsunuz?
Yapı olarak izleyici değil de katılımcı olmayı seven insanlarız, herhalde kökü buraya dayanıyor. Bir şehri yaşayarak deneyimlediğimizde o duyguyu daha yoğun yaşıyoruz. Deneyimlemeyi kovalıyoruz. Örneğin Filipinler’de balina köpek balığı ile dalış yapma arzusu Filipinler’e gitme isteğimizi de arttırıyor. Seyirci olarak gezmek bizim için yeterli olmuyor o ruhu seviyoruz. Yaşadıklarımız hayatımızda mihenk taşlarını oluşuturuyor.
Yola çıkarken bu kadar ünlü olmak (sevilmek) aklınıza gelir miydi?
Bu amaçla çıkmadık aslında biz yola. Her şey Tayland tatiline gittiğimiz sırada başladı. O zamanlar Facebook’ta yaşadığımız deneyimleri çekip, paylaştık. Orada fillere bakıcılık yaptık, yemek okula katıldık, maymunları besledik. Türkiye’ye döndüğümüzde arkadaşlarımız “Duygu ve Bilgehan ne yapıyor?” diye bir grup kurmuşlardı. 🙂 Aslında biz bu sayede sevdiğimiz şeylerin insanlarında sevdiği, ilgisini çeken şeyler olduğunu farkettik. Bu şekilde kendi sevdiğimiz şeylerle içerik oluşturmaya başladık. Herkesin hayatta bir arayış içinde olduğunu düşündüğümüzden içeriklerimizin gördüğü ilgide bu noktada giderek arttı. Sormamız gereken sorunun “Hayallerim ve yapmam gerekenler var bunları nasıl bir dengeye oturtabilirim” olduğunu düşünüyoruz. Biz bu dengeyi kurmaya çalışırken sizlerle de arayışlarımızı paylaşıyoruz.
Çift olarak yollarda olmak, sürekli birlikte gezmek nasıl bir şey? Zorlukları var mı?
Hiç zor olduğunu düşünmüyoruz. Çünkü birlikte olmaktan çok mutluyuz. Biz tanışmadan öncede seyahat ediyorduk. Sonrasında seyahatlerimizi birleştirdik ve biz evde yokuz oluştu. Seyahat alışkanlıkları konusunda çok benzer olduğumuz içinde çok şanslıyız. Duygu’da kamp hayatını vs. sevdiği için uyum konusunda hiç zorlanmıyoruz.
Hepsi birbirinden eşsizdir ama ilk aklımıza gelen en unutulmaz yol anınız nedir?
En’leri seçmek çok zor bizim için sevdiğimiz unutamadığımız bir anımızı anlatalım. Filipinler’e gitmeden önce Duygu’nun dalış sertifikası hem de 60 kadar dalışı vardı. Benimse dalış sertifikam yok ve gitmeden onu Bodrum’dan alayım dedim. 18 metre dalıp sertifika almam gerekirken 8 metre daldım. Diğerini de ayaküstü hocayla kebapçıda halletik ve ben sertifika aldım. Filipinler’e gittik ve 13 – 14 metre balina köpek balıklarıyla dalacağız. Herkes şnorkelle dalarken Duygu bu fırsat kaçmaz tüple dalalım dedi ve hikaye orada başladı. Tüple daldık ve dokunma mesafesinde kocaman balıklarla yan yanayız. Ben bir yandan dalmaya çalışıyorum bir yandan balıklara bakmaya çalışıyorum. En son dibe oturup seyretmeye başladım. 🙂 Böyle olmayacak deyip çıktım şnorkelle devam ettim. Benim için unutulmaz oldu. Machu Picchu da İnkaların yürüdüğü yollarda yürümek, o çevreyi,doğayı hissetmek çok inanılmazdı.
Önümüzdeki günlerde gitmeyi planladığınız yerler nerelerdir?
Aslında en çok gitmek istediğimiz yer Yemen’di. Ama savaş nedeniyle uzun süreli listemizden çıkmak zorunda kaldı. Sürekli gitmek istediğimiz ve hazırlığında olduğumuz yer Patagonya, Etiyopya. Meksika’ya daha önce gittim bir kez daha Bilgenhan’la gitmek istiyorum. Orayı bir çift olarak deneyimlemek istiyorum. Arkadaşlarımızın çok sık önerdiği Kolombiya’yı merak ediyoruz. Hindistan’a her sene gitmek istiyoruz ama hep daha uzun zaman geçirmek istediğimiz için erteliyoruz. Siz ertelemeyin! Fas’ı hala görmediğimiz için bir de Fas’a gitmek istiyoruz.
Tek soru tek cevap
Türkiye deyince aklımıza ilk gelen: Bilgehan: Artvin Duygu: Kaş
En fotojenik yer: Bilgehan: Filipinler Duygu: Alpler
Yanınızdan ayırmadığınız yol eşyanız: Türk çayı
En merak ettiğiniz ülke: Yemen ve Papua Yeni Gine
3 Yorum