Yunan Adaları: Santorini
Ege’nin sularında bir güzel, Santorini… Gün batarken şeker pembesi gök, yıldızlı gece mavisine dönüşürken, size düşen tek şey panoramik manzaranın tadını çıkarmak. Çok uzaklarda değil, hemen yakınımızda olan Santorini, özellikle balayı çiftleri tarafından tercih edilmekte…
Mavi boyalı kubbeleri ve beyaz evleriyle duru güzellikteki yapılarıyla Santorini, Kiklad Adaları’nın belki de en güzeli. M.Ö 1450’de gerçekleşen volkanik patlamayla bugünkü halini alan ada, Oia adında kayalıklara oyulmuş mağara evlere sahip bir köy bulunmakta. Ayrıca Santorini’nin modern yüzü olan Fira’daki üzüm bağlarına eşek sırtında çıkmak ayrı keyif olsa gerek! Vlihada Plajı’nda denize girmeden, Amoidi adlı şirin kasabada bulunan tavernalarından birinde balık yemeden dönmeyin!
Maldivler
Cennetin dünyaya düşmüş hali, Maldivler… Hint Okyanusu’nda bir inci dizisi gibi sıralanan, başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz güzellikte ada takımı Maldivler… 1200 adanın sadece 281’inde yerleşim vardır. Otel ada şeklinde kullanılan adaların bulunduğu Maldivler’de, dünyanın dört bir yanından bu güzelliği görmek için pek çok turist gelir… Size ait villadan direk denize girebilir, özel bahçelerde organik tarımla tanışabilir, okyanusun hazinesi mercanlara doğru dalış yapabilirsiniz. Gelirinin büyük bölümünü turizmden elde eden Maldivler’de ki ada otellerde, birbirinden lezzetli tropik meyve ve balıkları, ada mutfağındaki nadide lezzetleri tadabilirsiniz. Gece uykuya dalarken pencereden baktığınızda ise; deniz yatağınız, yıldızlar örtünüz olacak…
Seyşeller
Cennete bir bilet kes derseniz, sizi Seyşeller’e göndeririz. Yine Hint Okyanusu’nun en güzel yerinde, doğanın bir mirasıdır bu takım adalar… 115’i geçkin adasıyla özel misafirlerini ağırlamak için merakla bekler. En büyük adası Mahe olan Seyşeller’de; siyah granit taşların, beyaz kumlarla yarattığı zıtlığa bayılacaksınız. Önceden Fransız ve İngiliz sömürgesi olan takım adaya ilk yerleşim 1700’lü yıllarda olmuştur. İncil’de Cennet Bahçesi olarak adlandırılan yerin, Seyşeller’deki Vallee de Mai olduğu düşünülür. Sıcak kanlı insanların, sıcak adalarında dilerseniz doğa yürüyüşleri dilerseniz de şnorkelle dalış yapabilirsiniz. Ayrıca ıssız bir adaya çift olarak, şampanya ve piknik sepetiyle bırakılarak unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.
Bora Bora
Fransız Polinezyası’nın en ünlüsü Bora Bora… Balayı çiftlerinin aşk yuvası Bora Bora… Tanrı’nın Pasifik Okyanusu’nda, insanlığa bir armağanı olan bu ada, 1769 yılında James Cook tarafından keşfedilir. Görüldüğü ilk anda serap duygusu yaratacak güzellikte olan Bora Bora’ya Hollywood yıldızları, balayı çiftleri ve pek çok özel misafir gelmektedir. Kasım-Mart arası yağışlı olmasının yanı sıra, Mayıs-Ekim arasında ise yaz mevsimi, tam anlamıyla yaşanır. Balık ve kaplumbağanın binbir çeşidiyle karşılaşacağınız, bembeyaz kumlarında güneşleneceğiniz ve yaz güneşinde doğa yürüyüşleri yapacağınız tropik dağlarıyla tam bir doğa harikasıdır. Eğer bir gün şans yüzünüze güler de Bora Bora’ya gelirseniz, köpek balıkları ile yüzmeden, tropik tatları tatmadan, ada otelde kalmadan dönmeyin.
Phuket
Tayland’ın dünyaca ünlü tropik turizm adası Phuket… Genellikle balayı çiftlerinin tercih ettiği ve güzelliği ile baş döndüren bu adaya gelen bir daha dönmek istemiyor! Konforlu pek çok otelin bulunduğu Phuket’te, ayrıca farklı kültürler de tanıyabilirsiniz. Adı ilk olarak ‘Manikram’ yani ‘Kristal Dağ’ anlamına gelen Phuket de, bir tropikal adadır. Pek çok kültürün bir arada yaşadığı bu adada hem cami hem de Budist tapınağı görebilirsiniz… Uzun sahilleri, yemyeşil ormanları, hareketli gece hayatıyla da ünlü olan Phuket’in, etrafında gezip görülecek başka yerlerde var! James Bond filminin çekildiği James Bond Adası ve The Beach filminin çevrildiği Phi Phi adasını çok seveceksiniz… Ayrıca Phuket’e geldiğinizde golf oynamadan, tropikal ormanlarda yürümeden, maymunlara muz vermeden ve adaya özgü incileri görmeden dönmeyin…