İlkbahar geldi çattı ve yaz tatiline sayılı günler kaldı. Siz de şimdiden hayaller kurmaya başladıysanız ve bu yaz egzotik Havai gömleğimle rahat rahat dolaşabileceğim farklı yerlere gitmek istiyorum diyorsanız bu yazı tam da size göre.
Girne
Havai gömleğinize en çok yakışacak yerler listemizin ilk sırasında hem yakınlığıyla hem de sıcacık havasıyla vazgeçilmez adreslerimizden biri olan Kıbrıs otelleri var. Nüfus cüzdanınızla kolayca giriş yapabildiğiniz bu muhteşem adaya gitmek şehirlerarası yolculuk kadar kolay. Yazın gittiğinizde uçaktan inerken sizi bir sıcak hava dalgası karşılayacak. Eğer siz de bizler gibi sıcak sevenlerdenseniz filmlerdeki o çöl sahnelerinde olduğu gibi dalga dalga yayılan bu havadan çok hoşlanacaksınız. Valizlerinizi aldınız ve otelinize gideceksiniz. Kıbrıs’ta arabaların direksiyonlarının tıpkı İngiltere’deki gibi sağda olduğunu biliyor muydunuz? İlk kez gidiyorsanız bu durumu başta biraz yadırgayabilirsiniz. Kıbrıs’ın denizi sıcak ve güzel, denize sıfır otel seçenekleri de oldukça fazla. Muhteşem denizi, havuzu, yemekleri, güler yüzlü çalışanları, hijyen ve servis kalitesiyle Girne’nin en güzel otellerinden biri olan Merit Park Otel’de kalmanızı öneriyoruz. Ultra her şey dahil olan bu otel Girne Şehir Merkezi’ne sadece 6 km, Ercan Havaalanı’na ise 43 km mesafede yer alıyor. Standart, suit, deluxe suit ve kral dairesi gibi farklı oda seçenekleriyle her bütçeye uygun bir alternatif sunmaktadır. Otele girdiğiniz andan itibaren rahatlayacaksınız. Check-in işlemleriniz yapılırken lobideki Sherwood Bar’dan dilediğiniz egzotik içkiyi yudumlamaya başlayabilirsiniz. Şimdi odaya gidip valizleri bir kenara bırakıp mayonuzu giyme vakti. Yoldan geldim, birazcık dinleneyim diye bir bahane duymak istemiyoruz. Sahile uğramadan önce bir şeyler atıştırsam hiç fena olmazdı diyorsanız havuz kenarındaki Pool Bar’a gitmenizi öneriyoruz. Kumpir, pizza, hamburger, pide, makarna gibi enfes atıştırmalıklar sizleri bekliyor. Sonrasında deniz kıyısına gidin ve Akdeniz’in muhteşem sularına bırakın kendinizi. Denizden çıkınca Beach Bar’dan alacağınız kokteyller sizi bambaşka boyutlara taşıyacak bizden söylemesi. Günün sonunda oldukça zengin menüsüyle sizi yemek seçiminde kararsız bırakacak otelin muhteşem açık büfe restoranında Kıbrıs lezzetleri bölümüne mutlaka göz atmanızı öneriyorum. Hellim peyniri, çakışta zeytini, muhteşem reçelleri ve yemekleriyle bu bölüm oldukça ilgi çekici. Yemekten sonra otelin geniş arazisinde ve deniz kıyısında keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Merit Park Otel’de her gece birbirinden güzel şovlar sizleri bekliyor. Otelin bahçesindeki amfi tiyatroda izleyebileceğiniz Latin Amerikalı dansçıların şovları ve akrobasi gösterileri oldukça etkileyici. Dönmeden önce Girne şehir merkezine gidip Girne Kalesi’ni gezmeyi, pazar ve marketlere uğrayıp Kıbrıs’a özgü peynir ve hediyelik eşya almayı ve şehrin ara sokaklarında keyifli bir yürüyüş yapmayı unutmayın sakın. Keyifli keşifler!
Ölüdeniz
Fethiye’ye bağlı Ölüdeniz’de dünyanın en güzel kumsalında denize girebilir, Kelebekler Vadisi ve eşsiz bir deneyim yaşayabileceğiniz Gemiler Adası’nı keşfedebilir, Babadağ’dan yamaç paraşütü yapabilirsiniz. Fethiye’de Sun City Otel Beach Club Ölüdeniz’de kalmanızı öneriyoruz. Hem romantik bir tatil hem de aile tatili için uygun olan dağ ve denizin ortasında kalan bu muhteşem otelde konakladığınıza pişman olmayacaksınız. Oralara kadar gitmişken Saklıkent Vadisine uğramayı da unutmayın sakın.
Lizbon
Portekiz, sımsıcak insanı, yemek kültürü ve iklimiyle Türkiye’ye en çok benzeyen ülkelerden biri. İlk kez gidiyorsanız başkent Lizbon’a gitmenizi öneririz. Tepelerin üzerine kurulan Lizbon, Arnavut kaldırımlı yolları ve tramvayları ile tarihi dokusunu koruyor. Bu tepelerden en güzeli tüm Lizbon’u ayaklarınızın altına seren Sao Jorge Kalesi. 12.yüzyılda kurulan Alfama semtindeki her küçük sokağı gezmelisiniz çünkü burası ‘fado’nun doğduğu yer ve her kaldırım taşında bir hikaye gizli. Fado, sevdiklerini deniz aşırı yolculuğa gönderen kadınların söylediği ağıt tarzında bir müzik türü. Alfama’da sevimli, fayans kaplı evler hemen gözünüze çarpacaktır. Havadaki şu buhar oranı fazla olduğundan bu şekilde yapılan eski tip evler daha sonra şehrin silüetini oluşturmuştur. Belem Pastanesi’ne uğrayıp ‘pasteis de belem’ (Belem turtası) yemeden Lizbon yolculuğunuz tamamlanamaz. 1837 yılından beri hizmet veren bu tarihi pastanenin turtası dünyaca ünlü bir lezzete sahip. Lizbon’a gitmişken yakınlardaki şirin sahil kenti Cascais’a da mutlaka uğrayın derim. Her türlü Akdeniz lezzeti ve deniz ürününü bulabileceğiniz keyifli kafe ve restoranlarıyla Cascais’a bayılacaksınız. Lizbonlular yaz aylarında hafta sonu sahil kaçamaklarını 30 km uzaklıkta olan bu küçük sahil kentine gelerek yapıyorlar. Cascais’in merkezinden ücretsiz olarak alabileceğiniz şehir bisikletleriyle kasabanın etrafındaki muhteşem bisiklet yolunda keyifli bir tür yapmak ve bembeyaz kumsalı olan Atlas Okyanusu’nun daha sakin koylarını keşfetmek mümkün. O zaman haydi Lizbon otelleri bakmaya!
Mykonos
Son yıllarda sıkça tercih edilen Yunan Adaları’ndan biri olan Mykonos tam da havai gömleğinize uygun bir destinasyon. Ada çok rüzgar aldığı için dar ve labirent şeklindeki sokakları keşfetmekten büyük bir keyif alacaksınız. Günümüzde ise beyaz badanalı ve mavi pencereli evlerin sıralandığı bu şirin sokaklar dünyanın her yerinden gelen turistlerle dolup taşıyor ve Mykonos’a daha özel bir hava katıyor. Hediyelik eşya mağazalarına uğrayıp ada hatırası almadan ve küçük lokantalarda muhteşem lezzetleri tatmadan dönmeyin. Tabii gitmeden önce, Mykonos otelleri sayfamıza göz atmayı unutmayın!
Havai gömleğini giyip dolaşabileceğim çok daha egzotik yer fikirlerim var diyorsan değerli yorumlarını bekliyoruz. Şimdiden iyi tatiller!