Tatilin kötü yönü sizce ne? Tatilin kötü yönü mü olur diyeceksiniz belki ama elbette var, dönüş faslı yeterince kötü mesela… Özellikle her tatil dönüşünde en az 3 gün detoks, diyet (adına ne derseniz) yapmadan kendine gelemeyen tatilciler için tatil dönüşü oldukça sancılı oluyor.Tartıda artı 2-3 kilo, ödem, atılması gereken fazlalıklar… Ama gidilen otellerde sağlıklı yeme-içme seçenekleri olsa, hatta tatil dönüşü daha fit ve sağlıklı olsak sizce de güzel olmaz mı? Sürekli pasta, börek, tatlı ile tatil yapılmaz ama değil mi? Bedenimize de yazık…
Neyse ki hem tatil yapıp hem sağlıklı yaşamı devam ettirebileceğimiz otellerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Peki bu otel konseptleri neler? Hangisini seçmemiz lazım? Hangisi sizin için daha uygun? gibi sorulara cevap vermek adına birkaç kavramdan bahsetmek isteriz…
Sağlıklı tatil denince ilk başta hepimizin aklına gelen detoks oteli ya da spa otelleri olarak anılan tesisler. Bu tip sağlıklı yaşam merkezlerinde kişiye özel diyet menüleri hazırlanıyor, özel detokslar uzmanlar eşliğinde uygulanıyor. Merkezlerde genelde detoks ve diyete yönelik alternatif paket programlar sunuyorlar. Mesela ‘raw food’ adı verilen bir programda çiğ sebze, meyve, filizler, kuru yemiş ve yağlı tohumlardan oluşan bir menüyle sadece çiğ beslenebilirsiniz ya da alkali beslenme şeklini deneyimleyerek vücut asit-baz dengenizi yeniden yakalayabilirsiniz. Bu konseptteki otellerde tabi ki kilo kontrolü ve kaybı da amaçlanıyor. Yeme-içme dışında genelde meditasyon, yoga, pilates de otellerdeki programlara dahil ediliyor. Bu otellerde ruhen ve bedenen derin bir arınma hizmeti vermek amaçlanıyor.
Siz de farklı beslenme şekillerini denemek, belki kilo vermek, zihninizi temizlemek isterseniz, size özel programlar hazırlayacak olan bu sağlıklı yaşam merkezlerini tercih edebilirsiniz, sonrasında tamamen dinlenmiş ve yenilenmiş olarak tatilinizi tamamlayabilirsiniz.
Sağlıklı yaşama daha geniş bir açıdan bakarsak eğer, spor yapmak için alanları olan, açık büfesinde sağlıklı seçeneklere yer veren, diyet menüleri bulunan otelleri de bu konsepte ekleyebiliriz. Çünkü artık oteller sağlıklı yemekler sunan restoranlara da yer veriyorlar. Mesela, kaplıca otelleri ve termal oteller… Güne şöyle sağlıklı bir kahvaltı ile başlayıp, doğa içerisinde biraz yürüyüş yaptığınızı; ardından sıcacık bir yeşil çay içip şifa dağıtan termal sularda biraz gevşediğinizi ve ardından güzelce dinlendiğinizi hayal edin.Ya da belki sauna ve masaj… Saunadan daha güzel bir ter atma yöntemi olabilir mi? Ter attıktan sonra harika bir masaj ve ardından taze sıkılmış içecekler ile vitamin mineral takviyesi, işte size sağlık. Ne gerek var asitli içeceklere!
Zaten tek başına içerisinde çok fazla doğal mineral bulunan yeraltı kaynak sularının ve çamurlarının insan sağlığı üzerinde iyileştirici bir etkisi var. Özellikle solumun yolları hastalıkları, fizik tedavi, psikoterapi ve rehabilitasyon tedavilerinde önerilmekte. Yani hem bedenen hem zihnen rahatlama ve fayda sağlıyorlar. Türkiye; termal oteller bakımından Avrupa’da 1. sırada yer alırken dünya sıralamasında ilk 7 ülke arasında. Türkiye’deki termal suların, fiziksel ve kimyasal özellikleri bakımından Avrupa üzerindeki termal sulardan çok daha üstün niteliklere sahip olduğu belirlenmiş. Yani elimizdeki bu fırsatı değerlendirmekte fayda var!
Kaplıca ya da termal oteller siz hangi ismi kullanmak isterseniz, hem yer altı suları hem de sağlıklı menü seçeneklerini bünyesinde barındırması ile sağlıklı yaşam ile tatili birleştiriyor. Hatta bizi iyileştiriyor ve şifa dağıtıyor. Çok fazla dinleneyim, günlerim sakin ve huzurlu geçsin, ağrılarım azalsın, zihnim boşalsın derseniz hemen Martın ikinci yarısı bunun için ideal olabilir. Yenilenmiş ve dinlenmiş olarak yaza süper bir başlangıç yapmış olursunuz.
Havalar ısındı ne yapacağız sıcak suyu derseniz de, sağlıkla yazı da birleştirebilirsiniz. Yaz tatili kilolar bakımından biraz daha kritik ve şu an tam da diyet dönemindeyiz. Bahar aylarında hatta kışın istediğimiz görüntüye kavuşmak için diyet ve spor yaptık, tatile geldik ama fazla kaçırılan 2 gün ve hareketsizlik 3. gün istediğimiz görüntüden uzaklaşmamıza sebep olabilir. Diğer birçok sebebin yanına bu sebebi de eklediğimizde sağlıklı yaşamaya yaz tatillerinde bile devam etmek gerek.
Nasıl mı olacak? Tabi ki çeşitli spor aktivitelerini, açık alanları bünyesinde bulunduran, menülerine sağlıklı beslenme seçeneklerini eklemiş güzide yazlık otellerimiz sayesinde. Böylelikle sabah biraz koşu, ardından güzel bir kahvaltı, sonra yüzme,pilates,yoga ne istersek, hafif bir öğle yemeği, biraz dinlenme belki takım sporları, arada sağlıklı içecekler, belki tekrar yüzme, güzel bir akşam yemeği şeklinde günlerimizi geçirebiliriz.
Hem eğleneyim,hem dinleneyim, hem de günlerim hareketli ve birbirinden farklı geçsin diyorsanız sağlıklı yaşamı devam ettirebileceğiniz yazlık tesisleri seçebilirsiniz. Zaten çoğu otel daha önce de bahsetmiş olduğumuz gibi sağlıklı yaşamın, iyi beslenmenin öneminin farkında ve kendilerinde de yavaş yavaş değişiklik yapmaya başladılar.Tatil zaten, hem bedenen hem ruhen dinlenmek değil midir? Spor da hem ruhumuza hem bedenimize çok çok iyi gelen bir şey.İyi beslenerek de yine hem bedenimize hem ruhumuza çok büyük iyilik yapıyoruz.
Sonuç olarak sporu yapıp dengeli beslenebildiğiniz bir tatil eve döndüğünüzde size fazla kilolar eklemez ve tatilin tek kötü yönü de ortadan kalkmış olur. Artık gönül rahatlığı ile daha çok tatil yapabilirsiniz!